Kent Üniversitesi

Saraybosna Güvenlik Konferansı İzlenimleri

Tarih : 01.10.2025

Sayın Dekanım, Kıymetli Hocalarım,

Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da 26-28 Eylül 2025 tarihleri arasında düzenlenen Saraybosna Güvenlik Konferansına konuşmacı olarak Dr. Öğr. Üyesi Mesut ÖZEL iştirak etmiştir. Bu yılki ana teması “Reframing Europe’s New Security Architecture Avrupa'nın Yeni Güvenlik Mimarisinin Çerçevesini Yeniden Çizmek) olan konferans üç güne yayılmış, 16 panel formunda icra edilmiştir.

Açılış Konuşmalarını Bosna-Hersek AB Delegasyon Başkanı Luigi Soreca, Hollanda Büyükelçisi Hen van den Dool’un yaptığı konferansa, NATO Genelsekreter Yardımcısı, NATO Komutanlıklarının üst düzeyli yöneticileri, AB temsilcileri, ülkelerden üst düzeyli askeri temsilciler, düşünce kuruluşları temcilcileri, savunma sanayi temcilcileri, medya temsilcileri, lisans/yüksek lisans öğrencileri iştirak etmiştir. Türkiye’den resmi bir katılım olmamıştır.

Konferansları düzenleyenlerin temel amacı, dünya kamuoyunun dikkatinin Ukrayna ve Ortadoğu’daki olaylara yöneldiği bir dönemde Bosna-Hersek devletinin varlığına Avrupa ve NATO’nun dikkatini çekmek, geçmişte yaşananları unutturmamaktır. Katılım büyük ölçüde bu amaca ulaştıklarını teyit etmektedir.

Toplantının sponsorları NATO’nun yanısıra ABD, İngiltere, Hollanda ve Alman düşünce kuruluşları ile Amerikan ve Kanada firmaları olduğu görülmüştür.

Konferansta 27 Eylül 2025 günü “Translantic Strategies For Sea Power (Deniz Gücü İçin Translantik Stratejiler) temalı oturuma iştirak edilmiştir. Dr. Harun Karçiç tarafından kolaylaştırılan oturuma Dr. Öğr. Üyesi Mesut ÖZEL’in yanı sıra NATO Deniz Komutanlığı Harekat Başkan Yardımcısı Kanadalı Komodor Sean Williams, İtalyan Deniz Kuvvetleri Plan, Harekat ve Deniz Stratejisi Başkanı Tümamiral Massimiliano Lauretti ve Kopenhag Üniversitesi Deniz Güvenliği Öğretim Üyesi Prof. Christian Bueger konuşmacı olarak iştirak etmiştir. Moderatör tarafından konuşmacılara Ukrayna savaşı, İsrail-İran çatışması ve Husi tehdidi bağlamında İnsansız hava/deniz araçlarının deniz harbi ve stratejisine etkileri, Türkiye’nin Montrö Sözleşmesinin 19. Maddesini uygulamasının Türkiye ve NATO açısından değerlendirilmesi, deniz ve denizaltı kritik altyapısının güvenliği, Baltık ve Karadeniz’de NATO’nun komuta ve kuvvet yapısının şekillenmesi ve deniz durumsal farkındalığının sağlanması konularında söz verilmiştir. Dr. Öğr, Üyesi Mesut ÖZEL tarafından Türkiye’nin uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi ve kural temelli düzenin bir örneği olarak sözleşmenin ilgili maddesini yürürlüğe koyduğu, savaşan devletlerin yanı sıra diğer devletlerden de Karadeniz’e savaş gemisi geçirmemesini istediği, bu durumun Türkiye’nin tarafsızlığını perçinleyerek güvenliğini sağladığını, NATO açısından da Karadeniz’de tırmanmayı önlediği vurgulanmıştır. Rusya’nın Karadeniz filosunun Baltık ve Pasifik filolarından takviyesinin önünü kestiği, NATO’nun da önceliğini doğu cephesine kaydırma fırsatı verdiğinin altı çizilmiştir. Bugüne kadar hiç imzacı ülkenin sona erdirilmesini veya değiştirilmesini istemediği Montrö sözleşmesinin kriz nedeniyle uygulanan maddesi hilafına da diplomatik bir talebin gelmediğine iştirak edilmiştir. Türkiye’nin halen Karadeniz’de beyaz resmi NATO ile paylaşmaya devam ettiği, savaş sonrasında bölgesel sahiplik kapsamında gerek NATO gerekse tüm kıyıdaşları kapsayacak şekilde denizle ilgili girişimlerin canlandırılmasının önemli olduğuna işaret edilmiştir. NATO Deniz Kuvveti Temsilcisinden, İstanbul Boğaz Komutanlığı’nda teşkil edilecek yeni görev kuvveti komutanlığının (CTF BLACKSEA)’nin barış durumunda kıyıdaş NATO ülkeleriyle, savaş ve kriz durumunda diğer NATO ülkelerinin takviyesiyle Karadeniz’de güvenliği sağlayabilecek bir yapının oluşturulduğu öğrenilmiştir.

Balkanların ve Bosna-Hersek’in Türkiye açısından önemi dikkate alındığında Konferansın müteakip yıllardaki toplantılarına Türkiye’den diplomatik, askeri, savunma sanayi, akademi ve düşünce kuruluşları temsilcilerin katılmasının önemli olduğu değerlendirilmektedir.

Arz ederim.

FOTOĞRAF & VİDEO