Çin Sosyal Bilimler Akademisi (CASS) Delegasyonunun İstanbul Kent Üniversitesi Ziyareti
Tarih : 26.09.2025
26 Eylül 2025 tarihinde, Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nden (CASS) bir delegasyon, İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane yerleşkesini ziyaret etmiştir. Toplantıda CASS delegasyon üyeleri, üniversite akademisyenleri ve Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkan Yardımcısı bir araya gelmiştir. Görüşmeler, İstanbul Kent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yaşar ONAY'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilmiştir.
Program, moderatör Prof. Dr. Onay'ın açılış konuşmasıyla başlamış, ardından İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak ve Diplomasi Araştırmaları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Liu Fenghua'nın sunumlarıyla devam etmiştir. Müteakiben, Çin-Türkiye ilişkileri, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) çerçevesindeki ekonomik iş birliği, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik kalkınmasına dair genel eğilimler, karşılıklı çıkarlar ve gelecekteki iş birliği fırsatları gibi temel başlıklar ele alınmıştır.
Özet
Yapılan görüşme, ikili ilişkiler ve ekonomik gelişmeler hakkında değerli içgörüler sağlamıştır. CASS ve İstanbul Kent Üniversitesi'nden akademisyenler, Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinin mevcut durumu hakkında verimli müzakerelerde bulunmuştur. Görüşmeler, özellikle Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki ekonomik ve diplomatik ilişkiler, geniş siyasi ve ekonomik eğilimler ile ikili iş birliğini etkileyen zorluklar ve fırsatlar üzerinde yoğunlaşmıştır. İlişkiler güçlenmekle birlikte, devam eden yapısal dengesizlikler, yatırım riskleri ve bölgesel belirsizliklerin her iki ülkeyi de etkilemeye devam ettiği kabul edilmiştir. Delegasyon, iş birliği için sürdürülebilir bir temel oluşturmak adına üst düzey siyasi diyaloğun geliştirilmesinin, ekonomik etkileşimin genişletilmesinin ve akademik ve kültürel değişimlerin derinleştirilmesinin önemini vurgulamıştır.
Çin-Türkiye İlişkileri
Taraflar, iki ülke arasındaki köklü diplomatik ilişkileri teyit etmiştir. Bu ilişkilerin son on yıllar boyunca kayda değer şekilde genişlediği gözlemlenmiştir. Son yıllarda, artan akademik, diplomatik ve ekonomik alışverişle eşzamanlı olarak, iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktasına ulaşılmıştır. Ayrıca, Çin'in Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) ve BRICS gibi küresel yönetişim ve çok taraflı platformlardaki artan etkisi, Türkiye'nin dış politika hedefleriyle uyumlu fırsatlar sunmaktadır.
Diplomatik ve Siyasi Etkileşim
Türkiye-Çin diplomatik ilişkileri, bir dizi önemli kilometre taşı ile istikrarlı bir şekilde gelişim göstermiştir. Üst düzey liderlik toplantıları ayrıca SCO ve BRICS+ zirveleri kapsamında da gerçekleştirilmiştir. Çinli delegasyon, siyasi ve ekonomik gündemleri koordine etmek için düzenli üst düzey diyaloğun sürdürülmesinin önemine işaret etmiştir. Türkiye'nin stratejik konumu, onu Avrupa, Orta Doğu ve Asya'yı birbirine bağlayan hayati bir ticaret ve enerji transit merkezi haline getirmektedir. Türk ekonomisi, çok sayıda Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ve döviz kontrolleri olmayan açık bir pazar çerçevesinden faydalanmaktadır. İki yönlü ticaret hacmi 2023'te 48 milyar ABD Doları'na ulaşmış olsa da, ticaret dengesi halen ağırlıklı olarak Çin lehinedir. Altyapı, lojistik, eğitim ve insani yardım sektörlerinde halihazırda üst düzey iş birliği mevcuttur ve bu alanlar büyüme için önemli fırsatlar olarak görülmektedir.
Zorluklar
Gelişen iş birliğine rağmen, Türkiye-Çin ilişkilerinde birkaç zorluk devam etmektedir. Ekonomik açıdan, Çin lehine olan kalıcı bir ticaret dengesizliği bulunmaktadır. Türkiye ekonomisi, Türk Lirası'nın değer kaybı, yüksek enflasyon ve düzenleyici belirsizlikler de dahil olmak üzere dalgalanmalarla karşı karşıyadır. Çinli yatırımcılar ayrıca, piyasa dalgalanmalarının ve sık düzenleyici değişikliklerin risklerine işaret etmektedir. Buna ek olarak, Orta Doğu ve Körfez bölgesindeki bölgesel istikrarsızlık, uzun vadeli yatırımlar üzerinde kısıtlayıcı bir etki yaratmaktadır.
Fırsatlar
Yapılan müzakereler, gelecekteki iş birliği için çeşitli fırsatları öne çıkarmıştır. Limanlar, demiryolları ve lojistik ağlar gibi altyapı ve bağlantılılık projeleri, Kuşak ve Yol Girişimi'nin önemli bir rol oynayabileceği alanlardır. Türkiye'nin SCO, BRICS+ ve G20 gibi çok taraflı platformlara katılımı, ayrıca Çin ile daha fazla iletişim için fırsatlar sunmaktadır. Üniversiteler ve araştırma merkezleri arasındaki ortaklıklar da dahil olmak üzere akademik ve kültürel iş birliği, karşılıklı anlayışı geliştirmeye ve uzun vadeli bağları desteklemeye yardımcı olabilir.
Stratejik Görünüm
Her iki delegasyon, Türkiye-Çin ilişkilerinin stratejik bir önem kazanma aşamasına geldiği konusunda mutabık kalmıştır. Türkiye'nin jeostratejik konumu ile Çin'in finansal ve teknolojik güçlü yanlarının birlikte değerlendirilmesi fırsatlar barındırmaktadır. Bununla birlikte, ticari açıklar, yatırım riskleri ve bölgesel istikrarsızlık gibi zorlukların dikkatle ele alınması gerekecektir. İkili ilişkilerin geleceği, üst düzey diyaloğun sürdürülmesine, ticari dengesizliklerin giderilmesine, halklar arasındaki değişimlerin artırılmasına ve dirençli iş birliği çerçeveleri geliştirilmesine bağlı olacaktır.
Türkiye ve Çin, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında ikili iş birliği için güçlü bir temel atmıştır. Özellikle ekonomik asimetriler ve yatırım güveni konularında zorluklar devam etse de, taraflar ortaklıklarını güçlendirmek konusunda güçlü bir ortak çıkara sahiptir.